Sayfalar

14 Nisan 2012 Cumartesi

Let's Pretend

Yağmurlu bir gece vakti araba kullanıyorum, yalnızım, radyoda tesadüfen çalmaya başlıyor.
Dışarsı soğuk, içersi ve ben yavaş yavaş ısınıyoruz. Silecekler damlacıkları sağa sola ötelerken kemanları dinliyorum. Az ilerde eğimli viraj var, direksiyonu hafifçe kırıyorum. Eğimle beraber araç kendi ağırlığıyla akıyor, ve solo giriyor: 

Let's not make it into a big thing 
Let's not get lost into this 
 I know it is, I know we could
I guess we surely would
Let's pretend it's not
It doesn't mean a thing
Let's not blow it out of all senses
As though it meant so much
It's always thought about for weeks
Not every time your lips meet mine, I think of her
But when her hands reach out, I think of you

İşin aslı biraz farklı tabi. Mesela arkadaşımın arabasındayız. Dışarsı karanlık ve yağmurlu ama şöför koltuğunda değil, arkada oturuyorum mesela. Haliyle radyoda Tindersticks filan da çalmıyor. Pek de sağlıklı bir ilişkiyi anlatmayan şarkı sözlerini ise o an kafamdan uyduruyorum. (Tabi buraya doğrusunu kopyaladım)
Hayaller hayaller...